-
1 kılcal
волосно́й, капилля́рныйkılcal damar — анат. капилля́р, капилля́рный сосу́д
-
2 kılcal
капиллярный, волоснойİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kılcal
-
3 kılcal su
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kılcal su
-
4 kılcal basınç
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kılcal basınç
-
5 kılcal çatlak
волосная трещина, микротрещинаİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kılcal çatlak
-
6 kılcal\ damar
капилля́р (м) -
7 basınç
давление, напор, сжатие- basınç azaltması
- basınç dağılımı
- basınç düşmesi
- basınç farkı
- basınç kaybı
- basınç yüksekliği
- akışkan basıncı
- aktif zemin basıncı
- alçak basınç
- anizotropik basınç
- aşırı basınç
- atmosfer basıncı
- barometrik basınç
- başlangıç basıncı
- benimsenen basınç
- birim basıncı
- birim alan basıncı
- birim sızma basıncı
- buhar basıncı
- buz basıncı
- çalışma basıncı
- dayak basıncı
- deneme basıncı
- deney basıncı
- diferansiyel basınç
- dinamik basınç
- dizayn basıncı
- doymuş buhar basıncı
- düşük basınç
- efektif basınç
- eksantrik basınç
- eksenel basınç
- emiş basıncı
- emme basıncı
- etkili basınç
- giriş basıncı
- hava basıncı
- hidrodinamik basınç
- hidrolik basınç
- hidrostatik basınç
- iç basınç
- ilk basınç
- iş basıncı
- işletme basıncı
- izafi basınç
- kabul edilebilir basınç
- kaya basıncı
- kılcal basınç
- kinetik basınç
- kontak basıncı
- kritik basınç
- mutlak basınç
- negatif basınç
- nominal basınç
- nötür basınç
- pasif basınç
- radyal basınç
- rüzğar basıncı
- ses basıncı
- sıvı basıncı
- sızma basıncı
- statik basınç
- su basıncı
- şişme basıncı
- temel basıncı
- tesirli basınç
- toplam basınç
- uc basıncı
- üç eksenli basınç
- yanal basınç
- yatak basıncı
- yay basıncı
- yüksek basınç
- zemin basıncıİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > basınç
-
8 çatlak
трещина, щель, расщелина- çatlak vermek
- başlangıç çatlağı
- boyuna çatlak
- büzülme çatlağı
- çekme çatlağı
- don çatlağı
- enine çatlak
- germe çatlağı
- ince çatlak
- kayma çatlağı
- kesme çatlağı
- kılcal çatlak
- oturma çatlağı
- rötre çatlağı
- uzunlamasına çatlak
- yorulma çatlağı
- yüzey çatlağıİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > çatlak
-
9 su
вода, влага- su almaz- su almak
- su arıtılması
- su atma
- su bırakmak
- su geçirmez
- su geçmez
- su içeriği
- su kemeri
- su muhtevası
- su sağlaması
- su temini
- su vermek
- su verilmemiş
- su verilmiş
- absorbe edilmiş su
- acı su
- ağır su
- akar su
- alçak su
- arteziyen su
- aşındırıcı su
- atık su
- bağlı su
- basınçlı su
- berrak su
- besleme suyu
- çalkalama suyu
- çekik su
- çeliğe su verme
- damıtık su
- damıtılmış su
- deniz suyu
- dışarı akan su
- dönüş suyu
- durgun su
- durulmuş pis su
- emilen su
- emilmiş su
- endüstriyel atık su
- erimiş buz suları
- erimiş kar suları
- ev atık suyu
- feyezan su
- harç karıştırma suyu
- higroskopik su
- ırmak suyu
- içilebilir su
- içme suyu
- kapiler su
- kara suları
- kaynak suyu
- kaynar su
- kaynatılmamış su
- kaynatılmış su
- kazan suyu
- kılcal su
- kıyı suları
- kızdırılmış su
- kızgın su
- kireç suyu
- kireçli su
- kireçsiz su
- kirlenmiş su
- kirli su
- kondansör suyu
- kullanılmış su
- kullanım sıcak su
- kullanım soğuk su
- kullanma suyu
- kuyu suyu
- kül suyu
- küllü su
- lağım suları
- maden suyu
- menba suyu
- musluk suyu
- nehir suyu
- ölü su
- paslandırıcı su
- pis su
- primer dönüş sıcak su
- sahil suları
- sarfiyat suyu
- seconder ısıtma suyu
- serbest su
- sıcak su
- sızma suyu
- soğuk su
- soğutma suyu
- süzülen su
- tahrip edici su
- tatlı su
- teknik su
- temiz su
- termal sular
- toksik atık su
- tuzlu su
- yağmur suyu
- yeraltı suyu
- yerüstü suyu
- yıkama suyu
- yumuşak su
- yüzeysel su
- zararlı su
- zararlı yeraltı su
- zemin suyuİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > su
См. также в других словарях:
kılcal — sf. Kıl gibi olan, çok ince Birleşik Sözler kılcal boru kılcal damar kılcal etki kılcal kök … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılcal boru — is., fiz. Araştırma ve deneylerde kullanılan çok ince boru … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılcal damar — is., anat. Dokulardaki atardamarların son dallarını, toplardamarların ilk dallarına birleştiren ince damar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılcal etki — is., fiz. Birbirine değen bir sıvı ile bir katının molekülleri arasındaki etki … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılcal kök — is., bit. b. Ana kök, saçak kök ve yan köklerden çıkan ikincil, üçüncü kökler üzerinde bulunan ince kıl şeklindeki emici kök parçaları … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılcallık — is., ğı 1) Kılcal olma durumu 2) fiz. Bir kılcal boru veya tüpün durumu 3) fiz. Kapsadığı sıvılar bakımından kılcal boruların özellikleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
boru — is. 1) Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir Soba borusu kazanın içinden geçerdi. N. Cumalı 2) Borazan Ankara da ilk sabah boru sesinden uyandım. R. E. Ünaydın Birleşik Sözler boru… … Çağatay Osmanlı Sözlük
damar — is., anat. 1) Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu. P. Safa 2) Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi 3) Başka türden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
etki — is. 1) Bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü, tesir Bu etki, genç kuşak konservatuvar mezunlarında yerini daha doğal bir Türkçeye bırakıyor. H. Taner 2) Bir etken veya bir sebebin sonucu Tokadın etkisi kötü oldu. 3) mec … Çağatay Osmanlı Sözlük
kök — 1. is., bit. b. 1) Bitkileri toprağa bağlayan ve onların, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm 2) bit. b. Süsende olduğu gibi yer üstüne sap çıkaran çok yıllık yer altı gövdesi 3) Bazı şeylerde dip bölüm Diş kökü. 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ünbûbe — (A.) [ ﻪﺑﻮﺒﻥا ] 1. boru. 2. kılcal damar … Osmanli Türkçesİ sözlüğü